Haber

Dışişleri Bakan Yardımcısı Bozay, BM İnsan Hakları Konseyi’nde konuştu.

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Lideri Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Türkiye’de 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin bu yüzyılın en yıkıcı ve benzeri görülmemiş doğal afeti olduğunu belirterek, “Tarifsiz ve derin bir üzüntü içindeyiz.” söz konusu.

BM Cenevre Ofisi’nde bugün başlayan BM İnsan Hakları Konseyi’nin 52’nci oturumunda video konferansla bir konuşma yapan Bozay, Türk milletinin bu yüzyılın en büyük felaketini yaşamasının ardından yasını tuttuğunu söyledi.

Bozay, 40 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiğini, 100 binden fazla kişinin de yaralandığını kaydetti. Suriye, depremin etkisini hissetti.

“Bu yüzyılın en yıkıcı ve eşi görülmemiş doğal afeti. Tarifsiz ve derin bir üzüntü içindeyiz.” Bozay, depremlerin ardından uluslararası toplumun Türkiye ile dayanışma içinde olduğunu ve birçok ülkeden arama kurtarma ekiplerinin Türkiye’ye geldiğini söyledi.

Büyükelçi Bozay, “Bu dayanışma, sorunlarımızla mücadelede ‘tek insanlık, tek dünya’ yaklaşımını benimsememiz gerektiğini bir kez daha teyit etmiştir. Türkiye, tüm zorluklara rağmen insan haklarının korunması ve geliştirilmesi için BM İnsan Hakları Konseyi ile ilişkilerini sürdürecektir. hepsi için.” dedi.

Türkiye’nin Kırım dahil Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine bağlı olduğunu vurgulayan Bozay, adil bir barışa ulaşmak için diplomatik çabalarını sürdürmeye devam ettiklerini vurguladı.

Bozay, bu amaçla Türkiye’nin Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması ve esir değişimine aracılık ettiğini ve Zaporozhye nükleer santraliyle ilgili müzakereleri kolaylaştırdığını hatırlattı.

Bozay, Kırım Tatarlarının anavatanlarında özgürce ve inanarak yaşama hakkının olduğunu yineleyerek, “Türkiye, İslamofobi, antisemitizm, ırkçılık, yabancı düşmanlığı gibi her türlü ayrımcılığı reddediyor. “Nefret suçu bir nefret suçudur ve buna izin verilmemelidir.” değerlendirmesini yaptı.

Bakan Yardımcısı Bozay, göçmen ve mültecilerin haklarının sistematik olarak ihlal edilmesi ve geri itme gibi davranışların büyük alarm vermeye devam ettiğini belirterek, ne Akdeniz’de ne de ülke sınırlarında çaresiz insanların ölmesine izin verilmemesi gerektiğini belirtti.

“Uluslararası toplum Afganistan’daki durumun daha kötüye gitmesine izin vermemeli”

Bozay, Türkiye’nin Suriye’deki siyasi süreci canlandırmak, güvenli, gönüllü ve onurlu dönüşler sağlamak, PKK/YPG ve DEAŞ gibi terör tehditlerini ortadan kaldırmak için çaba sarf ettiğini vurgulayarak, Suriye’ye ek sınır yoluyla insani yardım ulaştırılmasını kolaylaştırdıklarını kaydetti. depremlerden sonra kapılar

Bozay, “Uluslararası toplum Afganistan’daki durumun daha kötüye gitmesine izin vermemeli. Kadınlara ve kız çocuklarına eğitim hakkı gibi kısıtlamaların insani olmadığını hükümete sürekli hatırlatıyoruz.” dedi.

Bozay, 1967’nin sonlarına dayanan, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasının adil ve sürdürülebilir bir barışın tek yolu olduğunu vurgulayarak, bölgede son dönemde tırmanan gerilimin daha da güçleneceğini söyledi. kimsenin çıkarlarına hizmet etme.

Mehmet Kemal Bozay, Libya’da BM öncülüğünde yapılacak serbest, adil ve ülke çapında seçimlerin istikrar ve barışın anahtarı olduğunu belirterek, Ermenistan ile normalleşme süreci de dahil olmak üzere Güney Kafkasya’da istikrar için samimi çabalarını sürdüreceklerini belirtti.

Çin’in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyduklarını ancak Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıkların hak ve özgürlüklerinin korunmasına önem verdiklerini anlatan Bozay, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin bu konudaki tavsiyelerinin hayata geçirilmesinin önemine işaret etti.

“Kıbrıslı Türkler, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü haklarından zorla yoksun bırakıldı”

Bozay ayrıca, Türkiye’nin Jammu ve Keşmir’deki durumun BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde barışçıl bir şekilde çözülmesini istediğini yineledi ve demokrasinin yeniden tesis edilmesi ve Rohingya Müslümanlarının yaşam koşullarının iyileştirilmesi çağrısında bulundu.

Kıbrıs Türklerinin haklarına değinen Bozay, “Kıbrıs Türkleri 1963’te temel haklarından olan egemen eşitlik ve devletler arası eşit statüden zorla yoksun bırakıldılar. Haksız ve insanlık dışı ambargolar nedeniyle hâlâ temel insan haklarını kullanamıyorlar. Durumlar devam ediyor. BM İnsan Hakları Kurulu tarafından belirlenen. ele alınmalıdır.” dedi.

Bozay, 2022’de kesişen birçok kriz olduğunu belirterek, bu zorluklarla baş etmenin tek yolunun daha fazla diyalog, katılım ve iş birliği olduğunu belirtti.

Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) açısından dünyanın en cömert ülkesi olan Türkiye’nin dayanışmanın önemine vurgu yaptığını kaydeden Bozay, “Bizi birleştirecek olan yaklaşım budur” dedi. o bitirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu