MGK sonrası açıklama: Milli güvenliğe halel getirecek oldubittiye müsaade edilmeyecek
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen toplantı, 3.5 saat sürdü. Toplantı sonrası yazılı bir açıklama yapıldı.
Yayınlanan bildiride, ‘PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere ülkenin milli birlik ve beraberlik ile bekasına yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurtiçinde ve yurtdışında azim, kararlılık ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonlar ile son dönemde meydana gelen uluslararası gelişmeler hakkında kurula bilgi sunulduğu’ belirtildi.
‘Suriye topraklarında yuvalanan terör örgütlerinin etkisiz kılınmasına yönelik faaliyetler sürdürülecek’
Suriye topraklarında yuvalanan terör örgütlerinin etkisiz kılınmasına yönelik faaliyetlerin aralıksız şekilde sürdürüleceği ve milli güvenliğe halel getirebilecek herhangi bir plana veya oldubitti girişimine müsaade edilmeyeceği vurgulanan MGK bildirisinde ülkedeki ihtilafın, bölge ile Suriye halkının menfaati ve beklentileri istikametinde çözüme kavuşturulmasına yönelik gayretlerin artırılacağı vurgulandı.
Bildiride Irak ile terör örgütleriyle mücadelede işbirliğini ilerletme konusundaki kararlılığın teyit edildiği belirtildi ve Irak halkının güvenliğine, huzuruna ve refahına atfedilen öneminin altı çizildi.
İsrail’in bölgedeki saldırılarıyla ilgili değerlendirmelere yer verilen bildiride ‘Filistin halkının bir yıldır tüm dünyanın gözleri önünde maruz kaldığı soykırımın durdurulması ve Filistin’de kalıcı ateşkes ve barışın gecikmeksizin sağlanması yönündeki Türkiye’nin kararlı çabalarının yanı sıra uluslararası gayretlerin de artırılarak sürdürülmesi gerektiği belirtildi.
‘Türkiye Lübnan halkının ve hükümetinin yanında olacak’
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres‘in İsrail tarafından istenmeyen kişi ilan edilmesinin kınandığı ifade edilen bildiride şu ifadeler de yer aldı:
Bildiride, Türkiye’nin, Akdeniz ve Ege Denizi’nde kalıcı istikrar ve huzurun tesisi marifetiyle işbirliği zeminleri geliştirilmesine yönelik samimi yaklaşım ve gayretlerinin suistimaline izin vermeyeceği kaydedilerek, aklıselimle hareket edilmesinin en doğru tercih olduğu açıklandı.